Bugün çeşitli kaynaklarda ve dijital ortamlarda “kitap eşleme” ya da “desen eşleme” tekniğini araştırdığımızda karşımıza Antik Roma’da kullanılan, çeşitli mermer ya da benzeri taşların desenlerine göre ayna görüntüsünün alındığı “scoutlosis” uygulaması çıkıyor. Bu tekniğin ahşap üzerine uygulamasını keman, viyola vb. telli müzik aletlerinde de görmek mümkün. Günümüzde taş üzerine bu teknikle yapılan uygulamalar, estetik görünümleriyle özellikle banyo ve mutfaklarda oldukça popülerdir. Efes yamaç evleri kalıntıları ve günümüzde yapılarda uygulanan bazı örnekler bu süsleme tekniğinin yüzyıllar boyunca sürdürüldüğünü göstermektedir. Binaların iç ve dış cepheleri ile yer döşemelerinde doğal taşların kullanımı antik çağlara kadar uzanıyor. Farklı renk ve dokulardaki mermerler, binaların daha görkemli görünmesi için kaplama ve döşeme olarak kullanılmıştır. Mermerler, özellikle farklı yön ve açılarda, kesme teknikleriyle ve simetrik olarak yan yana dizilerek yapılarda estetik görünümler oluşturmuştur. Erken Roma döneminde bazı önemli yapılarda mermerler simetrik düzende uygulanmış olsa da scoutlosis tekniği Bizanslı sanatçılar tarafından geliştirilmiş bir kaplama tekniğidir. Bu teknik uygulandığı dönemde büyük hayranlık uyandırmıştır. Roma dönemi edebiyatında, bir mimari yapıyı süsleyen mermerlere yönelik övgü, doğal bir durum olan “Topos” (düşünce ve ifade kalıpları) olarak kabul edilmiştir (Chuvin, 2011). Bizans sarayının yüksek rütbeli bir memuru olan şair Paulos Silentiarios (Kâhya Pavlos, ö. 580-581), Ayasofya ile ilgili şiirinin 605-611. dizelerinde skoutlosis adı verilen Doğu Roma kökenli tekniği şöyle anlatır: “Taş duvarlarda resmin şaheserleri parlıyor. Bunlar denizin taçlandırdığı Prokonnesos (Marmara Adası) vadisinden doğan mermerlerdir. Bu incelikle yontulmuş taşların yan yana gelişi, fırça izlerine benzer bir etki yaratır. Dört ya da sekiz kez kesilmiş levhalarla bir araya getirilen taşın damarları bir dekor oluşturuyor ve bir araya gelen levhalar bir tablonun ışıltısını andırıyor. Bu teknikte önemli olan mermerin rastgele döşenmesi değil, mermerin doğal özelliklerinin sanatçının zevkine ve estetik anlayışına uygun olarak yapı içinde uygun şekilde düzenlenmesi ve uygulanmasıdır. Dolayısıyla mermerin dekoratif özelliklerinden yararlanarak bu tekniği uygulamak büyük bilgi ve emek gerektiren pahalı bir işlemdir. Bu teknik kullanılarak yapılan bir kaplamada, birbirine bitişik plakaların birbirine bakan yüzleri cilalanarak kaplama yapılacak yere yerleştirilir. Bu nedenle ocaktaki mermer bloğunun özelliklerinin seçimi ve bloğun kesim yönünün belirlenmesi ustanın becerisine bağlıdır.
Aynı zamanda, mermerin kalınlığı ve mermere karakterini veren aynı uzunlamasına damarlara sahip bloklar dikkatle seçilmelidir; bu nedenlerden dolayı, scoutlosis çok maliyetli bir tekniktir. Bununla birlikte, avantajları da vardır: geniş alanların kaplanması gerektiğinde hız ve dayanıklılık sağlar (Chuvin, 2011). Scoutlosis tekniği, döneminin en büyük tapınağı olan Ayasofya’da yoğun olarak kullanılmıştır. Anıtın iç mekânında zemin ve duvar kaplamaları mermer plakalardan yapılmış ve bu plakalara estetik bir görünüm kazandırmak için birbirleriyle uyumlu ve en güzel şekilde yerleştirilmelerine özen gösterilmiştir. Tüm bu dekorun sadece estetik değil aynı zamanda sembolik bir değeri de vardır. Binayı süsleyen mermerlerin geldiği farklı bölgeler, imparatorluğun gücünün ve kaynaklarının boyutunu da yansıtmaktadır (Chuvin, 2011).
Kaynakça: 624625 (dergipark.org.tr)
Leave a reply