Mermer olarak kullanılan doğal taşlar kullanım şekline göre ve uygulanan yüzey işlemlerine göre ikiye ayrılır.
Parlatıldıktan Sonra Kullanılan Mermerler : Doğal taşlar ocaktan çıkarıldıktan sonra son kullanım yerine gidinceye kadar birtakım işlemlerden geçerler. Ocaklardan getirilen taşlar mermer işleme tesislerinde istenilen kalınlıklara kesildikten sonra kullanım yerine ve özelliğine göre ebatlandırılır. Daha sonra çeşitli abrasiv ve kimyasal maddeler kullanılarak yüzeylerinde bulunan pürüzler giderilerek tamamen pürüzsüz bir duruma getirilir ve cilalanarak yüzeyler parlatılır.
Mermerlerin cila alma kapasiteleri mineralojik yapısı ve tane” boyutu ile yakından ilgilidir. Bu işleme tabi tutulan her çeşit doğal taş (mermer, kireçtaşı, traverten, granit, serpantin vs) ekonomik anlamda mermer tanımı içerisine sokulmaktadır.
Parlatılmadan Kullanılan Mermerler : Doğal taşların bir kısmı da doğadan çıkarıldığı gibi kullanılmaktadır. Ocaktan çıkarılan doğal taşlar kullanım yerinde, istenen özelliklere göre ebatlanır ve cilalanmadan olduğu gibi kullanılır. Bu tür doğal taş kullanımı son yıllarda giderek daha da yaygınlaşmaktadır. Bu çeşit doğal taşlar granit, bazalt, andezit gibi daha çok yol, park, bahçelerde kullanılan kayaçlardan meydana gelmektedir. Ayrıca şömine, barbekü yapımında ve bina kaplama ve bahçe duvar kaplamalarında kullanılan tüf, tüfit, sişt ve benzeri kayaçlar da bu sınıfa girmektedir.
Testere ile Kesme : Mermerlerde uygulanan ilk işlem kesme işlemidir. Mermer ve doğal taş blokları, işleme tesislerinde çeşitli kalınlıklarda plaka olarak kesilir. Bazı doğal taşlar bu şekilde yanı ilk kesilmiş hali ile kullanılır. Taşın düzgün plaka yüzeyleri henüz hiçbir işleme tabi tutulmadığı için buralarda dairesel testere kesme izlerine rastlanır. Bu şekilde kesilmiş plakalara “ham plaka” adı verilir. Mermer yüzeylerine uygulanacak tüm işlemler bu plaka yüzeylerine uygulanır ve testere izleri bu işlemler sonucunda kaybolur.
Cilalama : Parlatma işlemi farklı bileşim ve sertlikteki aşındırıcılar ile kimyasal eriticilerin amacına uygun bir şekilde sıralı ve ortak kullanımı sonucunda sağlanmaktadır. Genellikle 80 – 600 mesh arası numaralı abrasifler ve son olarak cila taşı kullanılır. Ancak daha hassas ve sorunlu taşlarda 36 – 1200 mesh arası numaralı aşındırıcılar kullanılmaktadır. Taş yüzeyindeki birkaç mikronluk çok küçük pürüzleri gidermek için”oksalit asit” içerikli abrasivler de kullanılmaktadır. Mermer yüzeylerinin mükemmel derecede düzgün olması ve parlaklık verilmesi için yapılan bu işlem iyi kristalleşmiş ve küçük kristalli olan mermer yüzeylerini daha iyi parlatır. Parlatılmış yüzeylerden ışığın yansıması yüzeydeki herhangi bir maddeden kaynaklanmaz. Parlaklık ve ışığın yansıması direkt olarak mermerlerin doğal kristal yapısından kaynaklanır. Çünkü mermerleri oluşturan kristal tanelerinin her birisi bir elmasın yüzeyinin kesilerek parlatılması gibi tamamen aşındırılıp düzgün bir yüzey elde edilinceye kadar kesilir. Böylelikle yüzeydeki pürüzlülük ya tamamen giderilir veya en asgariye indirilir. Sonuç olarak kesilip parlatılan bir mermerin yüzeyine düşen ışık, pürüzlü olmayan yüzey tarafından tamamen geri yansıtılır. Böylece parlatılmış bir
yüzey, mermerin rengini ve renk derinliğini daha iyi görülebilir bir hale getirir. Taşın gözenekli bir yapıda olması cilalama işleminin kalitesini etkilemez.
Honlama : Honlama (mat cilalı) işlemi kesilmiş olan plaka yüzeylerinin çeşitli boyutlarda aşındırıcılarla aşındırarak pürüzlülüğün giderilmesidir. Honlama için istenilen matlık derecesine göre 240, 320 veya 3/4 graine kadar silim yapılmaktadır. Bu işlem sonucunda abrasıv izleri silinmekte ve daha sonra
“mat cila abrasivi” (kıl keçe) kullanılmaktadır. Honlama işlemi sonucunda düz, pürüzsüz ve nispeten parlak bir yüzey elde edilir. Ancak elde edilen parlaklık, cilalanmış ve parlatılmış mermer yüzeyleri gibi ışığı yansıtmaz. Bu nedenle honlanmış mermerlerin doğal renkleri cilalanmış mermerler kadar etkili bir görünüme sahip değildir ve birbirine yakın renkli mermerlerin renkleri birbirine benzer özellik gösterir. Cilalı ve parlak yüzeylerin özellikle istenmediği döşeme, merdiven ve havuz kenarları kaplamaları gibi yerlerde tercih edilir. Yüzey cilasız olduğu için kaymayı önleyici ve emniyetli bir yürüyüş imkanı da sağlar. Honlama işlemi genellikle, tüm uğraşılara rağmen istenilen şekilde cila almayan mermerlere uygulanır.
Kumlama : Mermer yüzeylerinin mat – parlak pürüzlü bir görünüm kazanması ve değişik desenler oluşturulması için uygulanır. Bu işlemde su ve kum karışımı, yüksek basınçlı olarak mermer yüzeyine püskürtülür veya otomatik kumlama makinaları kullanılır. Mermer yüzeyinde kum tanelerinin ve/veya kumlama uçlarının çarpması ile küçük noktalar halinde çok küçük tümsekler oluşturur. Böylelikle mermer yüzeyleri pürüzlü ve antik bir görüntü kazanır. Kumlama ile şekillendirilmiş mermer yüzeyleri kaymayı önleyici özelliğinden dolayı dış mekanlarda, yürüyüş yolu ve kaldırımlarda kullanılmaktadır. Kumlama ile şekillendirilmiş pürüzlü yüzeyler cephelerde kullanıldığı zaman yoğun kirliliğe maruz kalırlar. Yüzeyin pürüzlü olması sebebiyle kirliliğin temizlenmesi de zorlaşır.
Bu yüzeyler için mutlaka koruyucu kaplama maddeleri kullanılmalıdır. Bu hem yüzeyin kirlenmesini önler hem de taşın renginin daha belirgin bir hale gelmesini sağlar. Giderek yaygınlaşan yüzey şekillendirme yöntemlerinden olan kumlama işlemi kumlama makinalarında gerçekleştirilir. Kumlanacak parçalar tekerlekli arabalar üzerinde makinaya girer ve çıkarlar. Kumlanacak parçaların yüzeyinde oluşturulmak istenilen yazı, şekil ve desenlere göre yüzey üzerine önceden çelik kalıplar yerleştirilir. Kumlama işlemi sırasında yüzey malzemesinde istenilen derinliğe bağlı olarak 5 mm kadar bir kalınlık kaldırılabilmektedır. Bu makinalar ile granit yüzeylerde bile 10-15 saat üretim gerçekleştirmek mümkündür.
Leave a reply