Mermer, doğal taş endüstrisinin en önemli ürünlerinden biridir. Estetik, dayanıklı ve çeşitli renk ve desenlere sahip olan mermer, inşaat, dekorasyon, heykel ve sanatta yaygın olarak kullanılmaktadır. Mermer üretimi ve ticareti küresel ekonomi için de büyük önem taşımaktadır. Türkiye mermer sektöründe dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Son yıllarda gerek küresel gerekse ulusal ölçekte ve ekonomik anlamda sektöre hizmet eden bilimsel çalışmalar değerlendirildiğinde daha çok rezerv, blok verimliliği, hammaddenin fiziksel ve mekanik parametreleri gibi madencilik ve mühendislik temelli araştırmalara odaklanıldığı görülmektedir. Ancak aslında sektörün bugün yeni konseptler ışığında küresel ölçekte genişlemesinin en büyük nedeni son yıllarda son kullanıcı müşteri profillerinde yaşanan büyük değişimdir. Bugün hepimizin bildiği gibi ulusal ve uluslararası birçok firmanın bu yeni yüksek profilli potansiyel müşteri portföyüne ulaşabilmek için ürünlerini “doğa” ve “sanat” gibi kavramlarla birleştirerek bir pazarlama stratejisi geliştirdikleri aşikâr.
Peki, bu yeni talepteki gizli ve asli unsurların ana kaynağını oluşturan en önemli faktör nedir ve gelecekte sektörü nasıl şekillendirecektir? Aslında bu faktör talep edilen yeni ürünlerin Jeolojisi ile doğrudan ilişkilidir. Sanılanın aksine Jeoloji, sektörün bu yeni dinamikleri ışığında talep edilen/edilecek ürünlerin sadece keşif, bulunma ve çıkarılma aşamalarında değil, aynı zamanda yeni entelektüel tip müşteri potansiyeli açısından bu yeni ürünlerin pazarlama stratejileri aşamalarındaki süreçlerin kontrol edilmesindeki rolünde de kullanılmaktadır.
Daha çok görselliğe ya da seçkinliğe odaklanan günümüz dünyasında taş, estetik açıdan öne çıkan tasarım ürünlerinin hammaddesi haline gelmiş en temel unsurlardan biridir. Farklılık ve seçkinlik içeren estetik bakış açısı, avcı toplayıcı dönemde taşların işlenerek yüksek kalitede kap kacak, süs eşyası ve farklı objelerde farklı tarz ve motiflerde / süslemelerde kendini oldukça net gösteren bir olgudur.
İşaret etmek istediğimiz yeni konsepti, küresel pazarda sunulan ve iyi bilinen nadir taşlardan bazılarını öne çıkararak, ancak bilinmeyen özelliklerini vurgulayarak detaylandıralım. Brezilya’dan gelen ve piyasada en çok Azul Bahia olarak bilinen mavi renkli taşın farklı seçimleri uluslararası arenada iyi bilinmektedir. Stratiform/ katmanlı ve milonitik/ süngerimsi deforme tip Blue Macauba olarak adlandırılırken, porfirik/ orta kristalli ve holokristalin dokulu tip Bluet Bahia olarak biliniyor. Aslında bu taşların çıkarıldığı yerler coğrafi olarak birbirine çok yakın olsa da, bu iki farklı kayaç türünün litolojileri, oluşum ortamları, paleocoğrafik konumları, kronolojik gelişimleri, aslında tüm jeolojik hikayeleri birbirinden tamamen farklıdır. Mavi Bahia litolojik olarak sodalitli bir siyenittir ve aslen plütonik bir magmatik kayaçtır. Blue Macauba ise esas olarak lazulit, dumortierit ve kyanit içeren bir kuartzarenittir. Blue Macauba, yaklaşık 1,3 milyar yıl önce birleşmeye başlayan Rodinian süperkıtasından ayrılan São Francisco Kratonu içinde gelişen bir riftleşme sürecinde pasif bir kıta kenarının yamacında yaklaşık 1 milyar yaşında tortul bir ortamda oluşmuştur. Öte yandan Mavi Bahia, yaklaşık 730 milyon yıl önce Araçuai Kuşağı’ndaki Azul Kompleksi’nde anorojenik bir ortamda, yaklaşık 8 km gibi nispeten sığ bir derinlikte kristalleşmeye başlayan daha çok manto kökenli alkali bir magmadan türemiş plütonik bir kayadır. Okuyucular olarak kendi kendinize, tüm bunlar da ne böyle, kulağa çok bilimsel geliyor dediğinizi duyar gibiyiz. Size biraz sabır diliyoruz…
Bir diğer örnek ise yerel olarak Thala Noire/Black olarak bilinen ve ülkemizde Bronze Imperial veya Bronze Fantasy gibi farklı piyasa isimleriyle ön plana çıkan Tunus taşıdır. Bilindiği üzere siyah renkli örnekler piyasada oldukça yaygındır. Ancak “Thala Noire” görselliği açısından neredeyse tüm siyah renkli tortul taşlardan net bir şekilde ayrılıyor. Thala Noire. jeolojik olarak Tunus’un doğusunda yer alan Jebel Boulahneche Masifi’nin üst Albiyen yaşlı Fahdène Formasyonu’nun alt kısımlarındaki siyah marn ve kireçtaşı dizilerinden türemiştir. Bu birim Gondwana Kıtası’nın en kuzey ucundadır. Yaklaşık 167 milyon yıl önce Neotethys Okyanusu’nun güneybatı kenarında açılmaya başlayan Mesogea Denizi’nin güney kenarındaki orta derecede eğimli sığ denizel öz bölüm ile Kasserine Karbonat Platformu’nun hemipelajik alanı arasında yaklaşık 102 milyon yıl önce çökelme ile oluşmuştur. İkincil sütlü kahve renkli ve dentritik dokulu ankerit damarları bu kayacı benzer örneklerden görsel olarak ayırır. Ankerit kalsiyuma ek olarak demir, magnezyum ve manganez içerir. Sedimanlarda, genellikle erken diyajenez sırasında, özellikle bileşimsel ve termal olarak farklı yeraltı sıvılarının ve düşük dereceli hidrotermal süreçlerin etkileşimi yoluyla kayaç içindeki boşluklarda gelişir. Öte yandan, Thala Noire’ın antik dönemde Roma ve Yunanistan’da kullanılan Neri Antichi adlı nadir bir mermer olduğuna dair kanıtlar olmasına rağmen, eşsiz Elektron Paramanyetik Rezonans Spektrumu piyasada bilinen diğer tüm siyah renkli taşlardan belirgin bir şekilde farklıdır.
Kaynakça : Stoneworld May/June 23, Doç. Dr. Ökmen Sümer, Cansu Koçak.
Leave a reply